25 Mart 2025
DAVACININ İRADESİNİN HİLEYLE FESADA UĞRATILMASI DURUMUNDA TEMLİĞİN İPTALİNE KARAR VERİLMESİ GEREKİR
T.C. Yargıtay 1.HUKUK DAİRESİ Esas:2025-1412 Karar:2025-1507 Karar Tarihi:19.03.2025
MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/753 E., 2023/1488 K
İLK DERECE MAHKEMESİ : Sakarya 5. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/331 E., 2023/69 K.
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı Sakarya 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin 16.02.2023 tarihli 2019/331 Esas, 2023/69 Karar sayılı kararı ile; edimler arasında aşırı oransızlık olduğu, tanık beyanlarından davacının kandırılmaya müsait olduğu, taşınmazlarını hiçbir gereksinimi olmadan davalılara düşük bedelle satılmasının hayatın olağan akışına aykırı bulunduğu ve savurganlık nedeniyle vesayet altına alınmış olmasının da davacının hiffet nedeniyle temlik yapmaya müsait olduğunu göstereceği gözetildiğinde gabinin tüm unsurlarının bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 25.10.2023 tarihli 2023/753 Esas, 2023/1488 Karar sayılı kararı ile; davacının iradesinin inşaat işi yaparak yeniden eski günlere kavuşacağına yönelik olduğu ve devirlerin bu ilişki çerçevesinde gerçekleştirildiği, gerçekten de bir kimsenin bu sayıda ve değeri satış tarihinde yaklaşık 1.250,000,00 TL’ye varan taşınmazlarını devir tarihinde hiçbir bedel almadan veya çok az bir bedel alarak adi yazılı belgedeki miktarlarda ve vadelerde devretmesinin hayatın olağan akışında beklenemeyeceği, söz konusu devirlerin, davalı ...'ün davacıya yaptığı telkinlerden ve birlikte oldukları zamanda oluşturduğu güvenden kaynaklandığı, zira davacı ile davalı ... arasında borç para vb. ilişkinin banka kayıtlarına göre vesayet dosyası sırasında dahi devam ettiği, sonrasında taraflar arasındaki ilişkinin kesildiği, temliklerin davacının iradesinin hileyle fesada uğratılması ile gerçekleştirildiği gerekçesiyle 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 353/(1).b.1 maddesi uyarınca istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararının davalılar vekili tarafından duruşma istekli olarak temyiz edilmesi üzerine Dairece İlk Derece Mahkemesi kararının kesin olarak düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.
Dairenin kararına karşı davalılar vekili tarafından 03.03.2025 tarihli maddi hata nedeniyle karar düzeltim talebinde bulunulması üzerinde İlk Derece Mahkemesince 04.03.2025 tarihli ek karar ile kararın kesin olduğu gerekçesiyle karar düzeltme talebinin reddine karar verilmiş, davalılar vekilinin bu sefer 05.03.2025 tarihli dilekçe ile maddi hata nedeniyle kararın düzeltilmesini talep ettiği anlaşılmakla dosya incelendi gereği görüşülüp düşünüldü:
Hemen belirtilmelidir ki, 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'ndan farklı olarak 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren HMK’da istinaf sisteminin yer aldığı olağan kanun yolu sisteminde karar düzeltme müessesesine yer verilmemiştir. 6100 sayılı HMK'nın geçici 3. maddesi gereğince Bölge Adliye Mahkemesinin faaliyete geçtiği 20.07.2016 tarihinden sonra verilen kararlar için HMK'da karar düzeltme yolu öngörülmemiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararlarının temyizi üzerine Yargıtayca verilen kararlara karşı karar düzeltme yolu öngörülmediğine göre, bu kararların yeniden incelenmesi mümkün değildir.
Öte yandan; Daire kararında dilekçe içeriğinde bahsedilen hususlarda maddi hata da bulunmamaktadır.
Hal böyle olunca, davalılar vekilinin maddi hata düzeltim talebinin REDDİNE,
Dosyanın Sakarya 5. Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
19.03.2025 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.
Ara